ABFEN FARMA BURUN SAĞLIĞI ÜRÜNLERİ

Burunda bir miktar mukus üretimi normaldir. Alerji ve enfeksiyonlar çok fazla mukus üretimine neden olacaktır. Bu da burun akıntısı, burun tıkanıklığı gibi nazal ve sinüs semptomları oluşturacaktır. Nazal yıkama yaparak, mukusu ve alerjiye neden olan polen, toz gibi partikülleri uzaklaştırırsınız ve böylelikle mukus zarının iltihaplanmasını azaltırsınız. Normal mukoza enfeksiyon ve alerjilere karşı daha dirençlidir ve semptomlar azalır.

Nazal yıkama günün her saatinde yapılabilir. Ancak gece uygulanacaksa, solüsyonun burun deliklerinizden istem dışı damlamaması için yatmadan 1 veya 2 saat önce uygulamanızı öneririz. Aynı durum evden çıkmadan 1-2 saat öncesi için de geçerlidir.

Genellikle günde 1 veya 2 defa uygulanır. Uygulama sıklığı konusunda doktorunuzun tavsiyesine uyunuz.

Oda sıcaklığında, kapalı içme suyu kullanılmalıdır.

Kapalı içme suyu kullanmak güvenlidir.

Solüsyon mikrodalgada ılıtılabilir. Solüsyonun ılık olması için gerekli zaman ancak deneme-yanılma yoluyla belirlenebilir. Doğru sıcaklığı bulmak için 5'er saniyelik ısıtmalar yapın. Aşırı ısıtma şişeye zarar verir. Mikrodalga fırında ısıtırken kapağı gevşetin.

Her bir paket pH dengeli, katkı maddesi içermeyen sodyum klorür ve sodyum bikarbonat karışımı içerir. Paketlerin açılması kolaydır ve içindeki karışımın tamamı bir kerede kullanıldığından hazırlama aşamasında ayrıca bir ölçüm gerektirmez. Solüsyonumuz burun deliklerinizde herhangi bir yanma ya da acıya neden olmaz.

Şişenin sıkılması kolaydır, kullanım şekli şişe üzerinde mevcuttur ve her burun deliğine uyacak bir kapağı vardır.

Bizim ürünümüzü kullandığınızda yanma değil yumuşama hissedersiniz. Yanma hissinin sebepleri şunlar olabilir:

• Şişeye karışım koymayı unutmak,

• Belirlenen miktardan daha fazla karışım kullanmak (1 paketten fazla),

• Çok sıcak ya da çok soğuk su kullanmak,

• Karışımı suda tamamen eritmemek,

• Akut mukoza iltihabı ya da mukoza ülseri.

Normal şartlarda, hasta yanma hissetmemelidir. Buna rağmen eğer yanma hissederseniz ve problem devam ederse, uygulamaya son verin ve doktorunuza başvurun.

Nazal yıkama, kulağında enfeksiyon ya da başka herhangi bir rahatsızlığı olan hastalara önerilmemektedir. Uygulamaya başlamadan önce doktorunuza danışmanızı ya da semptomların azalmasını beklemenizi öneririz. Semptomların tekrar oluşması halinde uygulamayı bırakmalı ve bir an önce doktorunuza başvurmalısınız.

Nazal yıkamayı burun tıkanıklığı geçene kadar ertelemeniz önerilir. Nazal kanalların tamamen tıkalı olması basınç oluşturur. Özellikle kullanmamanızı gerektiren bir durum yoksa, nazal dekonjestanları kullanabilirsiniz. Nazal dekonjestanların kullanımı konusunda doktorunuza danışabilirsiniz. Nazal kanallarınız açıldığında yıkamaya tekrar başlayabilirsiniz.

Lütfen doktorunuza danışınız.

Bazı doktorlar bazı özel vakalar için yüksek konsantrasyonlu solüsyonun konjeste olmuş nazal ve sinüs açıklıklarındaki sıvıyı ve mukusu temizleyeceğine inandıklarından, hipertonik solüsyon önermektedir. Çok tuzlu ya da hipertonik solüsyon tercih ediyorsanız, 2-3 adet karışım paketini 240 ml. suyla kullanabilirsiniz.

Yüksek tansiyon ya da kalp hastalığınız olsa bile solüsyonu yutmanızın bir zararı olmaz. Kullanma talimatına uyduğunuz takdirde, solüsyonu yutma olasılığınız çok düşüktür.

Evet, çok normaldir. Bu yüzden günün son yıkamasını yatmadan en az 1-2 saat önce yapmanızı öneriyoruz. Bu durum yıkamadan 15-20 dakika sonra oluşur.

İnşaat işleri, tarım, madencilik gibi ortamdan veya yapılan işten kaynaklanan çok fazla toza maruz kalan kişiler nazal yıkamanın düzenli uygulanmasından fayda görebilir. Yıkama, toza maruz kaldıktan sonra mümkün olan en kısa sürede yapılmalıdır. İritan (toz) membrandan ne kadar çabuk uzaklaştırılırsa, enfekte olma olasılığı o kadar azalır.

Kronik rinit ve sinüzit semptomlarının koku ve tat duyularını etkilediği bilinmektedir. Nazal yıkama, sinüsleri iyileştireceğinden, uzun süreli bir hastalıktan etkilenmiş olan koku ve tat duyularını da geliştirebilir.

Her bir paket 240ml. su ile kullanılmalıdır. Ancak, bizim sıkılabilir tip şişemizi kullanırken elektrikli bir sistem kullanmanıza gerek yoktur. Sistemimiz ekonomiktir, kolay temizlenir ve taşınabilir. Detaylı bilgi için 53üncü soruya bakınız.

Bazı durumlarda, ağız kokusu kronik rinit veya sinüzit semptomlarından kaynaklanabilir. Nazal yıkama rinit veya sinüzit semptomlarını azalatacağından ağız kokusunu da geçirebilir.

Enfeksiyonun taşınması olasılığı nedeniyle bu önerilmez.

Bu plastik malzemeye zarar vereceğinden yapılamaz.

Hayır. Şişenin ağzı bulaşık makinesinde iyice temizlenemeyecek kadar dardır. Elle temizlemeniz önerilir.

Kapağı temizlemek için bir fırça kullanabilirsiniz. Sistemin kirlendiğini hissediyorsanız, %70 izopropil alkol ya da beyaz sirke kullanabilirsiniz. Alkol veya sirke ile temizledikten sonra sistemi mutlaka kaynamış suyla durulayın. Kapağı ve hortumu 45ºC'den sıcak suda tutmayınız. Temizleme sonrası nazal kanallarınıza alkol veya sirke kaçırmayınız. Hortumu temizlemek için söküp durulayınız.

Kullanım sonrası şişeyi temiz bir bez üzerinde kurumaya bırakmanız yeterlidir.

Sinüs yüz kemikleri içindeki boşluklardır. Sinüsler mukoza adı verilen bir membranla kaplıdır. Normal anatomik resimde 4 çift sinüs olduğu görülmektedir. Sinüslerin görevi havayı nemlendirmek ve ısıtmak, koku duyusuna yardımcı olmaktır. Ayrıca, ses kalitesinin oluşumunda önemli rol oynarlar. Akut sinüzit, rinit (nezle) ve soğuk algınlığında ses kalitesinin değişmesi, koku ve tat duyusunda azalmanın olduğu herkes tarafından bilinmektedir.

ABD'de bu sayı 20-50 milyon arasında değişmektedir. Kesin sayıyı elde etmek mümkün değildir. Nazal alerji ve sinüs semptomları çok sık karşımıza çıkar.

Rinit burnun içini döşeyen mukozanın inflamasyonudur.

Sinüslerin içini döşeyen mukozanın inflamasyonudur. Belirtileri; artmış burun ve geniz akıntısı, sinüslerin çevresindeki baş ve yüz ağrısıdır.

Evet. Sinüsler mukus yapar ve ostium adı verilen deliklerden bunları burna boşaltır.

Aşağıdaki semptomlar sinüslerin inflame olduğu ve nazal ostiumların tıkandığı akut ve kronik sinüzitlerde ortaya çıkar:

• Nazal konjesyon

• Burun akıntısı

• Beyaz, sarı veya yeşil akıntı

• Üst çene ve dişlerde ağrı

• Koku ve tat alma kaybı

• Nadiren menenjit, beyin absesi, kulak enfeksiyonu gibi ciddi enfeksiyonlar

• Baş ağrısı

• Gece öksürüğü

• Halsizlik

• Ateş

• Virüsler

• Bakteriyal ve fungal enfeksiyonlar

• Bazen ciddi reflü

• Nazal polip ve deviztio septi nazi

• Alerji

• Sigara

• Çeşitli tozlar

Semptomların birbirine çok benzemesi nedeniyle, bu iki hastalığı birbirinden ayırmak bazen çok zordur. Genellikle sinüzit semptomları daha ciddidir.

FESC fonksiyonel endoskopik sinüs cerrahisinin, ESC ise endoskopik sinüs cerrahisinin kısaltılmasıdır. Fiberoptik, video kamera ve TV monitörlerinin kullanılması ile açıklıklarının, konkaların ve nazal semptomun mükemmel incelenmesi sağlanmıştır. Bu cerrahi ile anatomi mümkün olduğu kadar normale yaklaştırılır veya fonksiyonlar düzeltilir.

Bir çok çeşidi olan endoskopik sinüs cerrahisi ile küratif sonuç elde edilebilir. Size önerimiz bir KBB doktoruna başvurmanızdır.

Burnunuzu daha dikkatli yıkamanız ve daha sık yıkama yapmanız gerekebilir. Burnunuzu yıkadıktan sonra kafa pozisyonunuzu değiştirerek sinüslerdeki drenajı kolaylaştırabilirsiniz.

Kortikosteroidler anti-enflamatuar ilaçlardır. Anabolik steroid değildirler. Doktorlar burun ve sinüslerdeki mukoza enflemasyonunu azaltmak için bu ilaçları önerebilir. Daha fazla bilgiyi doktorunuzdan alabilirsiniz.

Nazal dekonjestanlar genişlemiş damar çaplarını daraltır ve burun, sinüs konjesyonunu azaltır. Daha fazla bilgiyi doktorunuzdan alabilirsiniz.

Tuzlu suyla nazal yıkama erken dönemlerde kullanılırsa semptomların insidansını ve süresini azaltır.

Antihistaminikler alerji tedavisinde en sık kullanılan ilaçlardır. Alerjik reaksiyon sırasında ortaya çıkan histamini bloke ederek hapşırmayı, burun ve göz kaşıntısını, burun akıntısını önler. Nazal konjesyonda çok faydalı değildir.

Alerjenler nazal veya solunum mukozasına saldırıp, antikor oluşturup alerjik semptomlara neden olan kimyasal olayları başlatan organik partiküllerdir. Alerjenle karşılaştığında herkeste oluşan reaksiyon farklıdır. Aynı miktardaki alerjenler değişik insanlarda hafif, orta veya ciddi reaksiyonlara neden olabilir ya da hiçbir reaksiyon ortaya çıkmayabilir. Orta ve ciddi reaksiyonu olanlarda semptomlar ortaya çıkar.

Evde ve dışarıda çok çeşitli alerjenler vardır. Evdeki alerjenlere toz akarları, maytlar, evcil hayvan tüyleri örnek verilebilir. Ev dışındaki alerjenlere polenler, çimen ve küf örnek verilebilir. Sigara dumanı, parfümler, aerosol spreyler irritanlardır, sinüzit veya alerji semptomlarını kötüleştirebilir veya alerjenler gibi davranabilirler.

Birçok alerjen gözle görülemez. Toz akarları buna en iyi örnektir. Çıplak gözle görülemediği halde her evde mevcuttur. Toz akarları mikroskopik yaratıklardır. Evde halılarda, yataklarda, koltuklarda bulunabilir.

• Yatak odası ve ana yaşam odasında duvardan duvara halı kullanılmamalıdır.

• Zeminin ahşap döşeme olması ortamın akarlardan korunabilmesi için en uygun seçimdir.

• Mevcut halılar derin vakumla temizlenmeli ve benzil benzoat içeren solüsyonlarla silinmelidir.

• Klimalar, ev içindeki nemi azaltarak akar sayısında azalma sağlayabilir.

• Yatak altlarında eşya saklanmamalıdır.

• Yıkanamayan tüylü oyuncaklar yıkanabilir olanlarla değiştirilmelidir.

• Yatak takımları, çarşaf ve yastık kılıfları 2 haftada bir 60-70 derece suyla yıkanmalıdır.

• Oturma grupları mümkün olduğu kadar ahşap, deri veya plastik malzemeden seçilmelidir.

• Temizlikte kullanılan elektrikli süpürgelerin çift filtrasyon sistemi olmalıdır.

Küf bir mantardır. Heryerde özellikle nemli, sıcak yerlerde bulunur. Banyoda, mutfakta, kilerde, ısıtıcı fanlarda, su ısıtıcılarında bulunabilir.

Tüm tüylü ve kürklü ev hayvanları alerjiye neden olabilir. Bunlar deriden gelen partiküllerdir. Ev içi alerjenlerinin en sık rastlananlarından biri de bu alerjenlerdir.

Alerji semptomlarının yılın belli dönemlerinde (ilkbahar veya sonbahar gibi) görüldüğü, mevsimsel alerjik nezle veya saman nezlesi adı verilen durumdur. Bu semptomlara genellikle polenler veya küfler neden olur.

Kişi yıl boyunca alerjenlere maruz kaldığında tüm yıl devam eden semptomların olduğu patolojidir.

Alkol semptomların şiddetini artırır. Bu nedenle semptomlar mevcut olduğunda alkol kullanılmaması önerilir.

Sigara rinit ve sinüzit semptomlarını ağırlaştırır.

Rinit, sinüzit ve astım semptomları arasındaki ilişki gösterilmiştir. Rinit ve/veya sinüzit semptomları tedavi edildiğinde, astım semptomlarında da düzelme olduğu görülmüştür. Alerjik astımı olan hastaların %80'inde alerjik nezle mevcuttur.

Pek çok sprey tipi ürün mevcuttur ancak bizce onlar sadece nemlendiricidir ve hiçbir anlamda nazal yıkama sistemi değildirler. Sprey sistemi kullanarak yeterli hacimde lavaj yapmak mümkün değildir. Gerçek bir lavaj, yıkama ya da duş için hacim çok önemlidir. Abfen Sinus Rinse şişesini birkaç saniye sıktığınızda en az 15 - 30 ml. ile yıkama yapmış olursunuz. Spreyler ile aynı sürede en fazla 0,1 - 5 ml.'lik bir yıkama yapabilirsiniz. Bu da iyi bir nemlendirici etki yapar ancak kesinlikle fazla mukusu ve alerjenleri temizlemez. Sinüsleri nemlendirmede etkileri vardır ancak Abfen Sinus Rinse'in sağladığı nazal hijyeni ve temizlemeyi sağlamazlar.

Bazı durumlarda nazal yıkamanın horlamayı azalttığı görülmüştür.

Tüm elektrikli sistemler Abfen Sinus Rinse'e adapte edilebilir. Ama bu sistemlerin Abfen Sinus Rinse'in kendi sistemlerine üstünlüğü yoktur.

Lütfen aşağıdaki formu doldurunuz. Uzman doktorlarımıza ulaşacak sorunuz en kısa sürede cevaplandırılacaktır.